Bu yazıda Türkiye'de heykel'in _var2 kapsamı üzerindeki etkisini inceleyeceğiz. Türkiye'de heykel, başlangıcından şu andaki evrimine kadar, _var2'de çok önemli bir rol oynamış ve toplumumuzun çeşitli yönlerinde önemli değişiklikler yaratmıştır. Zamanla, Türkiye'de heykel birçok disiplinde tartışma, analiz ve çalışmanın konusu haline geldi ve bu da onun etkisini ve erişimini daha iyi anlamamızı sağladı. Bu makale aracılığıyla, Türkiye'de heykel'in _var2'yi nasıl dönüştürdüğünü ve şekillendirdiğini ayrıntılı olarak analiz etmenin yanı sıra mevcut ortamda sunduğu zorlukları ve fırsatları belirlemeyi amaçlıyoruz.
Makale serilerinden |
Türkiye'de heykelcilik 19. yüzyılın ilk yıllarına dayanmaktadır.
Mimari Kabartma, Türk heykelciliğinin ilk beliren ögelerini oluşturur. İslamdan önce insan figürleri kabartmalarda yer alırken Osmanlı kabartmalarında insan figürüne yer verilmemiştir. Mohaç Seferi'nden dönerken Pargalı İbrahim Paşa'nın bazı heykeller getirdiği ve bunları sergilediği kaydedilmiştir. Serbest heykel ancak 19. yüzyılda batılılaşma hamleleri ile söz konusu olacaktır.19. yüzyılda hayvan heykelleri Osmanlı saray ve köşklerinde yer alır. Sanayi-i Nefise Mektebi batılı hedefler doğrultusunda mimar ve ressam yetiştirmek amacıyla açılır. Yervant Oskan(1855-1914) Sanayi-i Nefise Mektebi'nde yetişen, bilinen ilk Osmanlı heykeltıraşıdır. Aynı zamanda hocalık da yapar Heykeltıraşlığı sanat amacıyla yapan ilk kişi İhsan Özsoy'dur. İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde antik eser tamircisi ve 1908-1933 yılları arasında Sanayi-i Nefise Mektebi'nde atölye şefi olmuştur. Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet kuşağı birçok heykeltıraşın yetişmesini sağlamıştır. Oskan Efendi'nin Öğrencilerinden olan İsa Behzat(1875-1916) heykel bölümünü bitirip resim ve tiyatroyla da ilgilenmiştir.
Osmanlı döneminde heykel yaptığı söylenen Mesrur İzzet, Elen Şeneb, Mehmet Bahri ve Basri gibi sanatçılar hakkında çok az bilgi vardır. Osmanlı ressamlarından olan Mesrur İzzet'in bir çocuk büstü çalışması günümüze ulaşmıştır. Mısır'da Osmanlı mekteplerinde hocalık yapmıştır. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi'nde yazıları yayımlanmıştır
Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor. |
Mehmet Mahir Tomruk (1885-1954), Ratip Aşir Acudoğu (1898-1937), Nijat Sirel (1897-1959) gibi sanatçılar Sanayi-i Nefise Mektebi'nde yetişip cumhuriyet dönemi heykelciliğinde ürün vermiştir. 1970 sonrasında ise Seyhun Topuz geometrik soyut formlu eserler vermiştir.