Gülşehrî

Günümüz dünyasında Gülşehrî büyük ilgi ve tartışmalara yol açan bir konudur. Akademik, profesyonel veya kişisel alanlarda Gülşehrî güncel ve alakalı bir konu haline geldi. Gülşehrî, kökeninden günümüz toplumu üzerindeki etkisine kadar çok çeşitli görüş ve bakış açıları üretmiştir. Bu yazıda Gülşehrî ile ilgili tarihsel geçmişinden popüler kültür üzerindeki etkisine kadar çeşitli yönleri inceleyeceğiz. Ek olarak, Gülşehrî'in farklı bağlamlarda temsil ettiği anlamlar ve zorlukların yanı sıra bunlara yönelik olası çözümler ve yaklaşımları da tartışacağız. Gülşehrî'in büyüleyici dünyasındaki bu turda bize katılın!

Gülşehrî, 14. yüzyıl Türk şairi. Döneminin en önemli şairlerinden biri olan Gülşehrî'nin hakkında bugün pek fazla bir şey bilinemese de mutasavvıf olduğu bilinmektedir. Naklî ilimlerde bilgili olmasının yanı sıra matematik ve felsefe gibi aklî ilimlerle de ilgilendiği ve bu konularda da bilgi sahibi olduğu düşünülmektedir.Gülşehrinin Kırşehir'de Mevleviliği yaydığı ve zaviyede yaşadığı mahlasını da o zaman adı Gülşehir olan Kırşehirden aldığı bilinmektedir.

Bir mutasavvıf olan Gülşehrî'nin eserleri bunun izlerini taşır. Ayrıca şair Ferîdüddîn-i Attâr, Mevlâna Celaleddin Rumî ve Senâî gibi mutasavvıf yazarlardan etkilenmiştir. Nitekim ünlü eserlerinden biri Feridüddin Attâr'ın ünlü mesnevisi Mantıku't Tayr'ı temel alan aynı adlı mesnevidir. Çoğunlukla bu eserinin Attâr'ın eserinin tercümesi olduğu sanılsa da aslında, Gülşehrî'nin de bizzat belirttiği gibi, eser aynı adı ve temel hikâyeyi barındırmakla birlikte bir tercüme değildir ve orijinal Mantıku't Tayr'ın içeriği eserde yoğun biçimde değiştirilmiş ve farklı kaynaklardan yeni içerikler eklenmiştir; örneğin Rumî'nin Mesnevi'si ve ünlü Hint klasiği Kelile ve Dimne gibi. Bunun dışında Feleknâme, Aruz Risalesi ve Keramt-i Âhi Evran isimli ünlü bir eseri daha vardır. Feleknâme'yi İlhanlı hükümdarlarından Gazan Han'a sunmuştur.Ayrıca Aruz-ı Gülşehri ve Kuduri Tercümesi adlı başka eserleride vardır.

Gülşehrî Türk yazar ve şairlerin Türkçe eser vermek istemediği, Arapça ve özellikle de Farsça yazdığı bir dönemde eserini Türk dilinde yazarak Türk dilinin savunuculuğunu yapmıştır.

Kaynakça

  1. ^ Özkan, Abdullah. Türk Şiiri Antolojisi.