Ya istiklâl ya ölüm

Günümüz dünyasında Ya istiklâl ya ölüm geniş bir kitlenin büyük ilgisini çeken bir konu haline geldi. Toplum üzerindeki etkisi, tarihsel önemi, popüler kültür üzerindeki etkisi veya akademideki önemi nedeniyle Ya istiklâl ya ölüm dünya çapında sayısız insanın dikkatini çekti. Bu makalede, Ya istiklâl ya ölüm ile ilgili farklı yönleri inceleyeceğiz, zaman içindeki gelişimini, birçok yönünü ve bugünkü anlamını analiz edeceğiz. Multidisipliner bir yaklaşımla Ya istiklâl ya ölüm'in hayatımızda oynadığı rolü ve bildiğimiz dünyayı nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalışacağız.

"Ya istiklal ya ölüm", Mustafa Kemal Atatürk'ün Sivas Kongresi'ne dayanan sözüdür.

Nutuk'ta da bulunan hali:

Bu kararın dayandığı en güçlü muhakeme ve mantık şuydu: Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, istiklâlden yoksun bir millet, medenî insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık görülemez.

Yabancı bir devletin koruyup kollayıcılığını kabul etmek, insanlık vasıflarından yoksunluğu, güçsüzlük ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir. Gerçekten de bu seviyesizliğe düşmemiş olanların, isteyerek başlarına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez.Halbuki, Türk’ün haysiyeti, gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!…

O halde, ya istiklâl ya ölüm!

Kaynakça

  1. ^ Sinan Meydan (4 Eylül 2017). "Ya İstiklal Ya Ölüm: Sivas Kongresi". 4 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Şubat 2024. 
  2. ^ "Ya istiklâl ya ölüm". Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı. 2013. 30 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi.