Anti-Komintern Paktı

Bu yazıda Anti-Komintern Paktı'in modern toplum üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Anti-Komintern Paktı, son yıllarda ilgi kazanan, farklı alanlarda tartışmalara ve ihtilaflara yol açan bir konudur. Tarih boyunca Anti-Komintern Paktı, insanlığın evriminde siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel yönleri etkileyerek çok önemli bir rol oynamıştır. Bu makale sırasında Anti-Komintern Paktı'e ilişkin farklı bakış açılarını inceleyeceğiz ve onun mevcut bağlamdaki önemini ve geleceği şekillendirme potansiyelini ele alacağız. Ek olarak, Anti-Komintern Paktı'in sunduğu etik ve ahlaki sonuçların yanı sıra olası uzun vadeli sonuçlarını da inceleyeceğiz.

Anti-Komintern Paktı
Japonya Berlin Büyükelçisi Kintomo Mushanokōji ve Almanya Dışişleri Bakanı Joachim von Ribbentrop Anti-Komintern Paktı'nı imzalarken
TürPakt
İmzalanma25 Kasım 1936
YerBerlin

Anti-Komintern Paktı, 1936 yılında Almanya, Japonya daha sonra İtalya'nın (6 Kasım 1937) katılımıyla imzalanan bir garantörlük antlaşmasıdır.

Japon ordusu, Sibirya ve Moğolistan sınırlarında Sovyetler Birliği ile sürtüşmektedir. Bu gerilim Almanya'ya Japonya'yla yakınlaşma şansı tanır. 25 Kasım 1936 tarihinde Anti-Komintern Paktı'nı imzalarlar. Buna göre, her iki ülke, içlerinden birisi SSCB tarafından saldırıya uğrarsa diğerine destek sözü verir.

Berlin, İtalya'nın da bu antlaşmaya katılımı için baskı yapar. Mussolini bir sene sonra, 6 Kasım 1937'de antlaşmayı imzalar. 1939 Şubat ayında Macaristan da Anti-Komitern Paktı'na katılır. Franco'nun İspanya'sı da bu ittifaka 27 Mart 1939'da katılır.

Türkiye hükûmeti 1941 yılında Anti-Komintern Paktı'na gözlemci olarak katılmış ve Türk-Alman Dostluk Paktı kapsamında Almanya ile dostluk ilişkilerini geliştirmiştir.

Kaynakça

  1. ^ Weinberg, Gerhard (1970). The Foreign Policy of Hitler's Germany Diplomatic Revolution in Europe 1933–36 (İngilizce). Chicago: University of Chicago Press. ss. 342-346. ISBN 022-6-88509-7.